DownTR » E-kitap » Madalyonun İçi – Gülseren Budayıcıoğlu - PDF

Madalyonun İçi – Gülseren Budayıcıoğlu - PDF

Posted by JayJay on 19-03-2021, 17:29 @ E-kitap
Madalyonun İçi – Gülseren Budayıcıoğlu - PDF


Bir Psikiyatrın Not Defterinden :

Yıllardır “panik atak” yaşayan bir işadamı..

Kendini peygamber ilan eden bir doktor…

Çok temiz olmak uğruna evlerini “çöp apartman” haline getiren üç kız kardeş…

Kendini bildiği günden beri, babası başta olmak üzere, çevresindeki bütün erkeklerden dayak yiyen genç bir kadın…

Ağır ceza reisi bir babanın “fahişelik” mesleğini seçen kızı…

Radyo ve televizyonlardaki bütün şarkıların kendisi için çalındığını zanneden genç bir devlet memuresi…

Dünyaya kız olarak gelen ancak kendini erkek hisseden bir transseksüel…

Doktorunu intihar etmekle tehdit eden bir öğrenci…

Ölümcül bir hastalığa yakalanmış genç bir bankacı…

Bu kitapta, Türkiye’ de değişik nedenerle psikiyatra başvuran her kesimden insanımızın hikayelerini bulacak, başta aşk ve ölüm olmak üzere “insanlık halleri” ile karşılaşacaksınız.

İnsanlar size içini açacak, en gizli sırlarını sizinle paylaşacak. Ve bütün bu sorunlar, hastalar ve hastalıklar karşısında Türkiye şartlarında bir ruh doktorunun duyguları, düşünceleri, yapabildikleri ve yapamadıklarını göreceksiniz.

Bu kitabın bir yerlerinde mutlaka kendinizi bulacak, kendinizle yüzleşeceksiniz. Okudukça, yaşamın, sağlığın, sevginin ve huzurun değerini daha iyi anlayacak; her damlası ayrı bir duygunun rengini taşıyan bir çağlayanın altından geçecek ve tertemiz olacaksınız.

Yapayalnız ve iyi olmak insana uymuyor ..

– Ölünce nereye gideceğiz acaba ??
– Geldiğimiz yere ..
– Geldiğimiz yere mi ??Biz nereden geldik ki ??
– Otuz dört yıl önce neredeydiniz ?
– Otuz dört yıl önce ben yoktum ki !!
– İyi ya ,,bir süre var olup sonra tekrar yok olacağız ..Hepimiz ölümden sonra nereye gideceğimizi merak ediyoruz ,,ama daha önce neredeydik ,,neydik ,,bunu merak eden yok ..Doğmadan önceki halimize geri döneceğiz ..Orada ne üzüntü ,ne sıkıntı ,,ne korku var ..Doğmadan önceki halinizden korkuyor musunuz ??
– Neden korkacakmışım ,,o zaman ben yoktum ..
– Güzel ,,demek ki sonrasından da korkmamız için bir sebep yok ,,çünkü yine aynı yere gideceğiz ..
Tanrı’dan da babamdan korktuğum gibi korkardım ..Beni cezalandırmasından değil ,,beni sevmemesinden ,,bana güvenmemesinden korkardım ..Ama beni sürekli gözetleyen ,,elinde kağıt kalem benim her yaptığımı kaydeden O Tanrı içimi ürpertirdi ..Bir de ölünce sorulacak hesaplar ..Ya cezalar ..Cehennemde cayır cayır yanmalar ..Uykularım kaçardı bazen ..
14-15 yaşlarıma geldiğimde kafamdaki bu sorular iyice artmaya başladı ..Müslümanlık ne demekti ??Ölüm nasıl bir şeydi ??Kimler cehennemde yanacaktı ??Bunlar sadece Müslümanların mı başına gelecekti ??Ya inanmayanlar ??Onlara ne olacaktı ??Onların tanrısı olmadığına göre cezaları da olmayacak mıydı ??
“Tanrı bizi denemeye gönderdi dünyaya” diyordu babaannem ..Neyi deniyordu bu Tanrı ..Bizi yaratan ,,her yaptığımızı ,,her düşündüğümüzü gören ve bilen koskoca Tanrı ,,bizi denemeden anlayamıyor muydu nasıl olduğumuzu ..Hem her şeyi bilip hem niye sınava sokuyordu ..Sonra da kendi yarattığını beğenmeyip neden cezalandırıyordu ?

– Anladım ..Hoşgörülü değilim ..Her şey tam olsun ,,eksiksiz olsun derken galiba bazen ipin ucunu kaçırıyorum ..
– Böyle olunca da önce sizin huzurunuz bozuluyor ..Hayatta huzur çok önemli bir şeydir ..Ruhsal hastalıklar çoğu zaman huzursuzlukla başlar ..Birlikte yaşadığınız insanlar mutlu ve huzurlu olmalı ki siz de böyle olabilesiniz ..

Kendi gözünden düşmekten korkuyorsun sen ..
Kendi öfkenden korkuyorsun ..Kendine güvenini iyice kaybetmekten korkuyorsun ..

Ama ben ne zaman hastalarıma ,,”Belki de ömür boyu tedaviye devam etmeniz gerekebilir” desem ,,hemen buna itiraz ediyorlar ..”Hep ilaçla mı yaşayacağız” diyorlar ..İnsnalar ruhsal hastalıkları biraz hafife alıyorlar galiba ..

Meğer ben hep gecede yaşarmışım da güneşi ,,aydınlığı bilmezmişim ..

– Katil olmayı kim ister bacım ,,aslında bu işler bana göre değil ..Ama içimdeki bu öfkeyi ne yapacağız ??
– Çocukluğunuzda maruz kaldığınız bu haksızlıkların ,,acıların ,,sizi sevmesi gerekenlerin sevmeyip sizde bıraktığı boşlukların ve yıllardır yaşadığınız istismarların bedelini bu kıza mı ödeteceksiniz ??
..
– Her terk edilen insan ,,onu terk edeni öldürmeye kalksaydı ,,dünya nüfusu yarıya inerdi ..Sık sık gazetelerde bu tür cinayetler yer alıyor ..Öldürenler nasıl insanlar sizce ??

– Aldatılan erkekler ,,öldürüp temizliyor namusunu ..- Yapma Garip kardeş ..Adam öldürenler namuslu da ,,adam öldürmeyenler namussuz mu yani ??Öyleyse ceza evinde yatanlar hep namuslu insanlar ,,dışarıda gezenlerde iş yok ,,ne dersin ??Ama bir insanı öldürmenin hiçbir haklı sebebi olamaz ..Adam öldürenler genellikle sevilmemiş ,,sayılmamış ,,umutsuz ,,duygularını kontrol etmekte zorluk çeken ,,alıngan ,,kırılgan ,,hayatı boyunca pek çok haksızlığa uğramış ,,içi öfke ve kin dolu insanlardır ..

– Bu kadın yanlış yapmasa ,,benim de onu öldürmem gerekmeyecekti ..
– Sen kimsin Garip bey Tanrı mı ??

– O kıza acıdınız siz ..Halbuki o beni üç kuruşa satan bir fahişe ..
– Sizinle beraber olduğu o iki ay içinde de fahişe değil miydi ??
– Öyle sayılır ,,ama temizdi o zaman ..
– Sizinle beraberken temiz ,,başkasına gidince pis öyle mi ??

Dünya hızla gelişiyor ..Bizler zor ama çok renkli ,,inişli çıkışlı ,,sürprizlerle dolu bir dünyada yaşıyoruz ..Çok şey vaat eden ama her şeyin belirsiz olduğu ,,ayakta kalabilmek ,,başarabilmek ,,uzaktan bize göz kırpan ışıklara ulaşabilmek için çok mücadele etmemizi gerektiren yaldızlı bir dünya ..

İşte panik atak bu noktada devreye giriyor ..Bu mücadeleyi kazanmayı kafaya koymuş ,,hırslı ,,cesur ,,becerikli insanlar ,,iniş yokuş demeden sürekli koştukları için ,bu yarışta daha çok yoruluyor ve daha çok yara alıyorlar ..

Elindeki ile yetinen ,,daha fazlasına talip olmayan ,,bu yarışa girmek yerine ,,uzaktan göz kırpan yıldızları sadece seyretmekle yetinenler ,doğal olarak daha az etkileniyor ..

Halim’i dinlerken düşünüyordum 12-13 yaşından beri üvey babasının tacizine uğrayan ,,15 yaşında sokağa atılan bir genç kız ne yapabilir ??Ne kadar yalnız ve sahipsiz ,,üstelik veremli ..

Böyle kendi kaderiyle baş başa bırakılan kızlar genellikle kötü yola düşüyorlar ..Ama o ,,bu çelimsiz ,,çaresiz hasta kız kolay teslim olmamış hayata ,,ama bir farkla ,,kız olup fahişe olacağına ,,erkek olmayı seçmiş.

Erkek olursa hayatla mücadelenin daha kolay olduğunu görmüş ..Hem böylece keçi sakallı üvey babasının tacizine uğrayan ,,o savunmasız küçük kızın hissettiklerinden ,,duyduğu tiksintiden sonsuza kadar kurtulmak için dişiliğini ,,kadınlığını ruhunun en derinlerine gömerek dayanılmaz acıları dindirmeyi denemiş ..

Bunun bir başka yolu var mıydı acaba ??

Hayatında iki önemli erkek figürü var ..Biri öz babası -ki onu üç kuruşa satmış ,,doğduğu günden beri ona hiç sahip çıkmamış- biri de üvey babası ,ona hem çocukluğunu hem genç kızlığını zehir etmiş ..

Bundan sonra onun bir erkeğe güvenebilmesi ,,sevebilmesi ,,aşık olabilmesi beklenebilir mi ??